Boşanmayla birlikte çiftlerin yaşam dinamiklerinde birçok değişiklik meydana gelir. Evlilik sisteminin ortadan kalkmasıyla birlikte bir takım alışkanlıklar yerini yenilerine bırakır. Artık geri kalan hayata yeni bir başlangıç yapma zamanı gelmiştir. Eşlerden bazıları bunu başarabilirken bazıları ise bu süreçte daha yorgun düşebilir. Süreci kabullenememe, pişmanlık duyguları, geleceğe dair kaygılar, ne yapacağını bilememe, umutsuzluk gibi duygular yaşanabilir.
Bireyler bu yeni sisteme adapte olmakta, önceki evlilik sisteminin yaralarını sarmakta güçlük çekebilirler.
Boşanma yalnızca evlilik birliğinin bitirilmesi demek değildir beraberinde birçok kaybı da getirebilir. Ekonomik kayıplar, toplumsal statü değişiminin yaratabileceği kayıplar, arkadaş ortamından uzaklaşmanın getirdiği kayıplar, özgüvende kayıplar ve kendi ailesinin baskısının yarattığı kısıtlanmışlığın getirdiği kayıplar örnek olarak sunulabilinir.
Aynı zamanda çocuk sahibi ebeveynlerin velayet ile ilgili süreçleri, çocuklarıyla görüşmelerin sınırlandırılması kişide duygusal olarak yalnız hissi yaratır.
Boşanmış birey tüm bu sorunlarla baş etmeye çalışırken; iç dünyasında yaşadığı yalnızlık duygusu, özgüven kaybı gelecek kaygısı, yeni tanışacağı kişilere güvenmekle ilgili sorunlar, depresyon, baskı altında hissetme, toplumun bakış açısıyla baş etme gibi birçok duygusal problemin yükünü oldukça artırır.
Her ne kadar eşlerin boşanma süreci ve sonrası duygusal tahribatı olsa da, bu durumdan çocuklar daha farklı etkilenmektedir. Hem alışkın olduğu eve içi dinamiklerin değişmesine hem de ebeveyndeki değişim sürecinin etkilerine yakından maruz kalan çocuklarda bir takım davranış değişiklikleri meydana gelebilmektedir. Çocuğun yaşına ve gelişimine göre olayları algılama biçiminde farklılıklar oluşmaktadır. Her yaşın ihtiyaçları ve olayları algılaması farklı düzeydedir. Dolayısıyla her çocuk boşanma sürecinden farklı etkilenir.
Boşanmanın çocukta yaratacağı her türlü duygusal tahribat çocuğun gelişimini, ilerideki eş seçimini, ilişki ve evlilik şemalarını etkileyebilmektedir.
Bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmek, çocuğun duygusal gelişimi için büyük önem arz etmektedir.
Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkilerini en az düzeye indirmek için ebeveynler ne yapmalı?
‘İYİLEŞME HEP İYİYE GİDEREK DEĞİL, DALGALANMALARLA SEYREDECEKTİR.’
Psikolog Meltem KAPLANGİL