İYİLEŞME /SANAT TERAPİSİ
Yazar: Uzm. Klinik Psikolog Danışman Pelin ÇINAR
Bozuk ya da zayıf ruh sağlığı, topluma öfke, şiddet, istismar, olarak yansıyor.
Genelde problem, güçlü adetler, güçlü değerler, güçlü yapılandırmalar olmayan ortamlardan kaynaklanıyor.
Çocuk/genç ruh sağlığında karşımıza çıkan başlıca engeller sağlıksız çevre koşulları, yetersiz aile modeli/stres/yalnızlık ve çevreden ayrı kalma. 0-6 yaş, çocuğun gelişiminde çok önemli bir dönem, çünkü sinir sistemi yani nörolojik gelişim oluşuyor. Bu dönemin diğer önemi ise, çocuğun ruh sağlığının temel taşını oluşturan güven duygusunun, bu süreç içinde kazanılması.
Son senelerde ‘Bağlanma-attachement’ kavramı üstünde çok duruluyor. Sıcak anne,” sütveren” besleyen anne, ten teması sağlayan anne, çocukta doyumu//çocuğun ihtiyacını doğru anlayan ve karşılayan anne, çocukta anlaşılmazlık duygusunu//aradığı zaman anneye ulaşabilmesi ise, çocukta güvende olmanın huzurunu karşılayacak ve öğretecektir. Çocuğun yaşadığı ortamdan soyutlanmaması, etrafında olanları izleyebilme fırsatına sahip olması, uyaranları algılayabilme fırsatının olması, ise zihinsel ve sosyal gelişimini hızlandıracaktır.
Annenin sıcaklığını hissetmeme, anne tarafından doyurulmama, anne tarafından anlaşılmama, aradığı zaman anneyi bulamama, çevreden uzak tutulma, yetersiz uyarılma ileride yoksunluk sendromunu geliştirecektir çocukta. Bu da dünyayı güvenilmez bir yer olarak algılamayı beraberinde getirecektir. Okul, çocuk/gencin ruh sağlığı oluşumunda, diğer çok önemli bir yapı taşı. 12 sene gibi ciddi bir hayat dilimini okulda geçiren çocuk/gence, okulun, bu süreç içinde, kendi ve geleceği ile ilgili pozitif düşünceler geliştirmesini /duygu ve düşüncelerinde denge sağlayabilmesini/ sınır ve kurallara uyum sağlayabilmesini ve destekleyici arkadaşlıklar kurabilme imkanlarını sağlaması gerekiyor
2-6 yaş gruplarında yapılan araştırmalar da resim-çizimle ne çizmesi gerektiğini, neyi kopya edeceğini, ne yapacağını, kendiliğinden yapıldığında serbest çağrışımla birçok konuya açıklık getirdiği düşünülmektedir. Çizim yapmak beynimizin sağ lobundan gelen komutların baskın kişisel duygusal olarak kendimizi ifade edebildiğimiz alanlarımızı sezgilerinizigeliştirdiği yönündedir. Çocuklar beyinlerinin sağ lobunu kullanırlar. Sanat terapisinin işlevlerinden biri de çocukların sağ beyin zenginliklerini kaybetmemeleri veya yeniden canlandırmalarıdır
Sanat Terapisinde Çocuklar Nasıl İyileşir?
Sağlıklı bir çevrede, ilgili yetişkinler tarafından yetiştirilen çocuklar, kendilerini sanatla doğal bir biçimde ifade edebilirler. Çocuklara kendilerini yaratıcı bir biçimde ifade etmenin ne kadar eğlenceli olduğu deneyimletilirse, kendilerine ve dünyaya karşı olumlu tavırlar takınırlar. Resim ve boyama yaparlar, oyun hamuru ile oynarlar, yap boz yaparlar, taklitler yaparlar, dans ederler, şarkı söylerler. Bütün bunları büyük bir istekle gerçekleştirirler.
Çocuklarla Resim- İyileşme Adımları, Neler Yapabiliriz?
1. Karşımızdaki çocuğun günlük yaşam rutinleri nelerdir? Yakın çevresi, yaşamla ilgili var olan değerleri, deneyimleri nelerdir?
2. Çocuğun yaşamındaki güçlükler, neleri değiştirmemiz gerekiyor, kişisel ve çevresel kaynaklarını öğrenirsek iletişimi başlatmış oluruz.
3. Çocuğun kendini daha güvende ve rahatlamış hissetmesine yardımcı olabilmemiz için; Kâğıda, kaleme, boyalara, yaratmaya ısınmak için küçük aktiviteler yapılabiliriz. Sanat malzemelerini tanıtmak, denemediği ve daha önce kullanmadığı malzemeleri denemesi için cesaretlendirmek; kalem, kâğıt gibi basit ve güvenli malzemelerle veya kolaj gibi kolay başa çıkabileceği aktiviteler yapmak iyi bir başlangıç olabilir.
4. Bu adımdan sonra, çocuğun ihtiyaçlarına uygun bir tema veya serbest çalışma ile sanat terapisinin “oyun alanına girmeye başlayabiliriz. Bu adım imgelem, düşlem, alternatif dünyaya geçiş adımıdır. Hayal gücü ile sanat materyalleri etkileşime geçtikçe ortaya çıkan somut ürünler yani eserler ile karşılaşılmaya, buluşulmaya başlanır.
5. Çocuk ortaya çıkan ürün ile iletişim kurmaya başlar. Bu ürünün ortaya çıkma amacı ne? Bir adı var mı? Bir sesi var mı? Bir şey söylese ne söylerdi? Neye ihtiyacı var? gibi sorularla adeta ilk buluşma gerçekleşir. Ürün ve çocuk arasındaki “buluşma diyaloğu” önemlidir çok önemli veriler sağlayabilir.
Çocuklarımızın güçlü ve zayıf yönlerinin farkındalığını sağlayabilme, geliştirme ve destekleme ile hazır, dayanıklı, sağlam bireyler olabilmelerine destek vermeliyiz.