21. YÜZYILDA ANNE BABA OLMAK:
HELİKOPTER EBEVEYN
Son yıllarda sıklıkla karşılaşılan bir ebeveyn stili olan Helikopter Ebeveynlikhakkında yapılan çalışmalarla birlikte artık günümüzde daha açık bir hale gelmiş olan bu tanım ilk defa 1969’da psikoterapist Haim Ginott tarafından kullanılmış ve küçük bir çocuğun annesini ‘helikopter gibi başımda dönüyor’ şeklinde ifade etmesiyle ortaya çıkmıştır.
Bir çocuk büyütmeyi tercih eden her birey için en önemli olan şey, o çocuğun sağlıklı olması, mutlu ve güvende hissetmesidir. Güvenli bağlanmanın kurulduğu 0-2 yaş arasında tüm ihtiyaç ve istekleri bakım vereni tarafından sıcaklıkla karşılanan çocuk ileri dönemlerde de güvenli ve sağlıklı ilişkiler kurmaya daha açık olacaktır. Henüz tam anlamıyla kas-iskelet sisteminin ve kendini ifade etme becerisinin gelişmediği bu dönemde ihtiyaçların karşılanmaması ona, içinde var olduğu bu dünyanın güvensiz ve yalnız kalacağı bir yerolduğu izlenimini verecektir.
2 yaş sonrasında ise özellikle okulla birlikte akranlarıyla sosyal ilişkiler kurmaya başlayan çocuk için bireyleşme dönemi gelmektedir. Bir sosyal gruba dahil olma,gözlemlediği ve deneyimlediği süreçlere katılım gösterme, güvenli ortamının dışında da kabul görme, özellikle dil gelişiminin de etkisiyle kendini ifade etme becerisini kazanmasıyla artık yavaş yavaş dış dünyaya adımlar atan çocuk için çok değerli ve hassas bir sürece giriş yapılmaktadır çünkü belirginliği ve baskınlığı artan ‘ben buradayım, benim de kendime ait düşüncelerim, duygularım ve isteklerim var, artık sizlerden bağımsızım’ ifadelerinin bir biçimi olan davranışlar, bu dönemde ebeveynler için mutluluk verici olurken bir yandan da krizlerin sıkça yaşandığı zorlu anlara dönüşebilmektedir. Çocukların artık bir şeylere kendilerinin karar veriyor olması, bir problemle karşılaştıklarında çözüm yolunu bulmaya çalışmaları, kendilerine ait bir karakter geliştiriyor olmaları pozitif bir duygu yaratırken inatlaşmaların artması ve tüm sınırların tekrar çiziliyor olması gergin anlara sebep olabilmektedir. Özellikle erken çocukluk dönemi olarak bilinen 0-6 yaş arasında, sorumluluk bilincinin çocukta iç kontrol mekanizması ile birlikte pekişmesinin önemli olduğu uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Aynı dönemde duygu düzenleme becerilerinin kazanımı, özsaygı ve özgüven gibi benlik kavramlarının oluşumu da başlamaktadır.
Temelde çocukların güvende olmasını arzulamak ve destek olmak gibi içgüdüsel hislerle hareket eden anne babalar, bazen çocuğun kendine ait olan yolculuğunda, çocuğun tüm anlarını, mutluluklarını, hayal kırıklıklarını, incinmelerini, başarılarını ve başarısızlıklarını sırtlanıp tüm bunları kendilerine ait kılabiliyorlar ve çocuğun var olma savaşına bir bakıma balta vurabiliyorlar. İşte burada, bu ayrışma ve bireyleşme sürecinde hala tüm ihtiyaçlarının ebeveynleri tarafından karşılanıyor olması, çocuğun hem ayrışamama hem de bireyleşememesine zemin hazırlayacaktır. Bu kazanımlara bir şekilde engel olmak veya gelişimlerini geciktirmek çocukların ilerleyen yaşlarında problem yaşamasını dakolaylaştıracaktır.
Bireylerin gelecekte kendi ebeveyn tutumlarını belirlerken kişisel deneyimleri, içinde yetiştikleri toplumsal ve kültürel yapılar, düşüncelerini şekillendiren temel faktörlerdendir. Son zamanlarda hem kolektif bir yapıya sahip olan toplumlarda hem de bireysel toplumlarda karşılaşılan bir anne-baba tutumu olan helikopter ebeveynliğin çocukların sosyal gelişimleri açısından oldukça olumsuz etkilere neden olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir ve halen bu alanda çalışmalar sürdürülmektedir.
Helikopter Ebeveynlerin Özellikleri
Helikopter Ebeveynlerin Çocuklarında Görülebilen Davranışlar
Helikopter Ebeveynlikten Kaçınmak İçin
Her çocuk genetik faktörlerin etkisiyle oluşan bir mizaçla doğar, öncelikle çocukları tanımak ve onları oldukları şekilde kabul edebilmek önemlidir. Anne babalar kişisel tecrübelerinden yola çıkarak kendi çocukluklarından daha farklı ve görece ‘mutlu’ bir gelecek inşa etmek amacıyla pek çok şeyi kontrol altında tutmaya çalışmak isterler ancak bu mümkün değildir. Aşırı kontrol altında tutulan duygu ve durumlar sağlam ve sağlıklı bir yapıya da sahip değildir. Anne ve baba olarak çocuklar için, deneyimledikleri çeşitli durumlar karşısında yaşayacakları pozitif ve negatif duygulanımların çocuklara sağlayacağı beceri kazanımlarına odaklanmak ve gerektiği hallerde onlara bu süreçte destek olmak, güçlü bir karaktere sahip benlik algısı edinmelerinde rehberlik etmek çok daha işlevsel olacaktır.
Psikolog İrem GÖÇEN